Suriye’de mezhepçi katliam sürüyor: Uluslararası toplum sessiz!

Türkiye’nin de terör örgütü listesine aldığı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütü, son günlerde Alevileri gaye alan akınların artmasının akabinde Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus’ta çatışmalar yaşandı. Çatışmaların “Suriye ordusu” ismi altında toplanan HTŞ güçlerinin, Lazkiye ve Dera ilinde son iki günde silahlarını teslim etmeyi reddettiği ileri sürülen lokal kümelere yönelik operasyonlarıyla başladığı tabir edildi.

LAZKİYE’DE 311 SİVİL KATLEDİLDİ

HTŞ, yüklü olarak Alevilerin yaşadığı Lazkiye’de silah kaçakçılığıyla suçladığı bir genci zorla gözaltına aldı. Sonrasında silahlı bir küme Beyt Ana köyünde gencin alıkonulduğu HTŞ konvoyuna saldırdı. Taarruzda en az 11 HTŞ mensubu öldü. Çatışmalarda ise en az 311 kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı. Lazkiye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dahil çok sayıda askeri tesisin silahlı kümelerin eline geçtiği belirtildi.

TOPLU İNFAZ HABERLERİ GELİYOR

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), HTŞ’ye bağlı güçlerin gerçekleştirdiği beş farklı katliamda ortalarında bayan ve çocukların da bulunduğu 311 sivilin katledildiğini duyurdu. SOHR’a göre Baniyas kentinde ortalarında 10 bayan ve 5 çocuğun da bulunduğu 60 sivile yönelik de atak gerçekleştirildi. Beyt Ana’da 7 sivile ateş açıldı. Lazkiye kırsalındaki Al-Shir köyünde ise 24 sivilin toplu biçimde infaz edildiği kaydedildi.

BABA VE OĞLU İDAM EDİLDİ

Yine Lazkiye’ye bağlı Al Mukhtariya köyünde 38 sivil ömrünü yitirdi. Al Haffa kasabasında 7 sivilin ağır yaralanmalar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Tartus kırsalındaki Yahmur’da iki genç bölgeden kaçmaya çalışırken hayatını kaybetti. Hama kırsalındaki Salhab’da Şeyh Şaban Mansur ve oğlu meskenlerinde tutuklandıktan sonra idam edilirken Lazkiye’nin Qarfis köyündeki konutları maksat alan bir akında 22 sivilin öldürüldüğü tabir edildi.

CİHAT DAVETİ YAPTILAR

HTŞ; Humus ve Tartus’ta “güvenlik” gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan ederken mescitlerden “cihat” davetleri yapıldı. HTŞ’nin kontrolündeki SANA Haber Ajansı, HTŞ güçlerinin Tartus’a da girdiğini belirtti.

COLANİ, ALEVİLERE YAPILAN AZABA SESSİZ KALDI!

Colani, Lazkiye’deki çatışmalara yönelik açıklama yaptı. Colani, çatışmalardan ‘Esad kalıntısı’ dediği kısımları sorumlu tutarken kendi güçlerini tebrik etti. Colani, Lazkiye’de Alevilere yönelik azap, kaçırma ve infaz üzere argümanlar hakkında ise sessiz kaldı.

‘DURUM DENETİM ALTINDA’

Geçici yönetimin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani de SANA’ya yaptığı açıklamada, “Durum büsbütün denetim altındadır, operasyonlar planlandığı halde hassasiyetle yürütülmektedir ve telaşa mahal yoktur. Devlete silah teslim etmeyi reddeden herkes, kesin ve odunsuz bir karşılık görecektir” tabirlerini kullandı.

ÖZEL: ŞAM’I, SONUÇ ALICI TEŞEBBÜSLERDE BULUNMAYA DAVET EDİYORUZ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’deki Alevi katliamına ait “Şam’ı sonuç alıcı teşebbüslerde bulunmaya davet ediyoruz” dedi. İktidara davet yapan Özel, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bu mevzuda daha aktif davranmaya, sivil kayıpların önlenmesi için Şam idaresi nezdinde sonuç alıcı teşebbüslerde bulunmaya davet ediyoruz” açıklamalarında bulundu.

SOL PARTİ: SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMINI LANETLİYORUZ

Sol Parti’den mevzuyla ilgili şu açıklamalar yapıldı:

“Suriye’deki Alevi Katliamını Lanetliyoruz CIA’nın eseri HTŞ, Amerika ve Batı’nın boynuna kravat takıp sahneye sürdüğü; ülkemizde Saray’da ağırlanan Colani önderliğinde Suriye’de katliamlar düzenliyor. Alevi nüfusunun yoğunlukta yaşadığı Tartus, Hama, Lazkiye ve Ceble’de çihatçı çetelerin azap ve katliamlarını lanetliyoruz. Bu katliamlar karşısında AKP HTŞ’ye dayanaklarını sunmaktan geri durmadı. Bu da ülkemizin BOP sahnesinde içine sürüklendiği mezhepçi-çihatçı karanlıktan çıkmasının ne kadar acil olduğunu bir defa daha ortaya koyuyor. Amerikan’ın artık İsrail’le birlikte “yeni Ortadoğu düzeni” olarak ileri sürdüğü BOP’un bu yeni sahnesinin halklara artık Suriye’de yaşanan katliamlarda da görülen kan ve zulümden öbür bir şey getirmeyeceği ortadadır. Emperyalizme ve onun işbirlikçilerinin ülkemizi de adım adım kuşatan bu Ortaçağ cehennemine karşı gerçek bir özgürlük ve barış için; cihatçı karanlığa karşı laiklik ve halkların kurtuluşu için mücadele edeceğiz”

DEM PARTİ: BU KATLİAMI KINIYORUZ

DEM Parti ise şu tabirleri kullanarak katliamı kınadığını lisana getirdi:

“Kendilerini ‘Suriye Ordusu’ olarak tanımlayan HTŞ’li selefi kümelerin, Alevilerin ağır olarak yaşadığı bölgelerde gerçekleştirdiği bu katliamı kınıyoruz. Sivillerin ve hayat alanlarının direkt maksat alındığı, medyaya yansıyan imajlarla de kanıtlanmıştır”

TİP: ŞAM’DAKİ YENİ DİKTATÖRLÜĞE DAYANAK VERMEKTEN UZAK DURMAYA ÇAĞIRIYORUZ

Türkiye İşçi Partisi ise katliam ile ilgili şu sözleri kullandı:

İnsan haklarına dayanan, yurttaşlık hukukunun hükümran olduğu bir Suriye, Ortadoğu ve Türkiye için kıymetlidir. Memleketler arası toplumu yeni diktatörlüğün mezhepçi şiddetine karşı ses vermeye, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ise bütün bunlar hiç yaşanmıyor üzere davranmaya son vermeye, Şam’daki yeni diktatörlüğe dayanak vermekten uzak durmaya çağırıyoruz.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ ÖNCÜ KEÇELİ HTŞ’Yİ DESTEKLEDİ

HTŞ güçlerinin alevi katliamı sürerken Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli ise açıklamalarında şu sözleri kullandı:

“Suriye’de güvenlik ve istikrarın tesisi emeliyle ağır bir uğraş ortaya konulmaktadır. Böylesi kritik bir periyotta, Lazkiye ve etrafında yaşanan tansiyon ve güvenlik güçlerinin amaç alınmış olması, Suriye’yi geleceğe birlik ve beraberlik içinde taşıma yolundaki eforlara ziyan verebilecek niteliktedir. Bu cins kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine müsaade verilmemelidir. Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını maksat alan her türlü hareketin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve idaresinin yanında olmaya devam edecektir”

GAZETECİ KENAN WEQAF: BİN 700 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

Rûdaw TV’de Nûroj bültene bağlanan Suriyeli gazeteci Kenan Weqaf “Misyaf köyünden güneydeki Lazkiye köylerine kadar tüm köylerde sivil kayıplar var.” dedi. Weqaf, sivil kayıpları belgeleyen görüntülerin kendisine gönderildiğini ve şu ana kadar 1700 kişinin öldüğünü belirtti.