Eğitim Sen Malatya Şube Lideri Nevzat Millioğulları, merkez yürütme kurulu üyelerine yönelik başlatılan soruşturma ve verilen mesken mahpusu kararlarına karşı, Turan Emeksiz Caddesi üst kavşağında bir basın açıklaması yaptı.

İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarının “suç işlemeye tahrik” teziyle açtığı soruşturmaları tüzel destekten mahrum olarak niteleyen Millioğulları, açıklamasında şu tabirleri kullandı.:

“Sendikal faaliyetlerimiz üzerinden Eğitim Sen’i gaye gösterenler açıkça kabahat işlemektedir! Geçtiğimiz hafta yargı eliyle hayata geçirilen siyasal operasyon halkın iradesine, sandığa, lokal demokrasiye ve muhalefete duyulan tahammülsüzlüğün dışavurumudur. Yaşanan hukuksuzluğa karşı, üniversite öğrencileri boykot kararı almış, son yıllarda büsbütün siyasallaşan yargıya ve ülkede yaşanan otoriterleşmeye karşı ülke çapında legal ve kitlesel hareketler yapılmaya başlanmıştır.

Üniversiteler yalnızca ders görülen yerler değil; tıpkı vakitte geleceğin ve özgürlüğün inşa edildiği gayret alanlarıdır. Üniversite öğrencilerinin almış olduğu boykot kararı yalnızca gençliğin adalet talebiyle sonlu değildir. Birebir vakitte iktidarın tahakküm kurduğu bütün alanlara, barınmadan geçim sıkıntılarına, tabir özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansımasıdır.

Eğitim Sen olarak öğrencilerin ve üniversitede vazife yapan üyelerimizin sesine kulak vermek, taleplerini sahiplenmek, mücadeleci çizgimizin bir gereğidir. Kamusal ve özgür bir eğitimi savunan sendikamız açısından bir zorunluluktur. Ne var ki bu yasal dayanışma, iktidar blokunun ve siyasallaşmış yargının sendikamızı maksat almasına neden olmuştur.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olmasına karşın sendikamızı ve sendikal faaliyetlerimizi maksat alan “suç işlemeye alenen tahrik etme” gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma tüzel destekten mahrum, gerçekleri çarpıtan ve sendikamızı maksat gösteren bir tavırdır ve kabul edilemez.

Bu nedenle emsal içerikli bir soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmıştır. MYK üyelerimiz sözün akabinde konut mahpusu istemiyle mahkemeye sevk edilmiştir. MYK üyelerimiz hakkında iki hafta mesken mahpusu ve sonrasında haftada bir imza atmak üzere isimli denetim cezası verilmiştir. Tıpkı öteki tutuklamalar üzere, MYK üyelerimize verilen bu cezalar da hukukun, sendikal hak ve özgürlüklerin askıya alındığının somut göstergesidir. MYK üyelerimize verilen bu cezalar direkt doğruya Eğitim Sen’in sendikal faaliyetlerini engelleme hedefi taşımaktadır. Fakat Eğitim Sen geçmişte olduğu üzere, bu çeşit baskı ve yıldırma siyasetleri karşısında geri adım atmayacak, sendikal faaliyetlerini kesintisiz sürdürecektir.”