Sapık Ticani şeyhi: Bana komplo kurdular
Ahmet Şahin Uçar, emekli özel harekatçı.
58 yaşında.
Şeyhlikte elde edilen serveti, şöhreti ve şehveti polislikte bulamayacağı için emekli olup Bursa’da Arifane İlim Derneği’ni kurdu. Ticanilik tarikatı, yasaklandıktan 60 yıl sonra Uçar tarafından yine faaliyete geçirildi.
Uçar, Youtube kanalındaki sohbetleri sayesinde mürit halkasını genişletti.
En çok da bayanlar istek etti.
Uçar, mürideleri evvel Telegram’da taciz etti. Akabinde argümana nazaran misafirhanesinde ya da araçta istismar etti.
T. isimli müride konuşmaları kaydedince tezgahı çöktü.
Uçar, tutuklandı.
Mağdurlar şikayetçi oldu.
‘Namazda ve yatakta beni hayal et’
İlk dava İstanbul’daki Adalar Asliye Ceza Mahkemesi’nde açıldı.
Suç: Cinsel taciz.
Mağdurdun ismi: H.S.Y.
68 yaşında.
Emekli matematik öğretmeni.
Aynı zamanda İlahiyat Fakültesi mezunu.
H.S.Y., gençliğinden beri dini mevzulara meraklı olduğu için bir tarikata katılmak istemiş. Temmuz 2023’te YouTube’da sohbetini dinlediği Uçar’ın derneğine girmiş. H.S.Y.’ye tarikat kuralları öğretilmiş.
O da 2 bin TL bağışta bulunmuş.
Bir gün Uçar, Telegram’dan H.S.Y.’yi aramış.
H.S.Y., anlatıyor:
“İlmen uygunsun fakat yaşın geç. Süratlice ilerlemek ister misin? Bunun için bana aşık olacaksın ve her yerde beni hayal edeceksin. Namazda, zikirde ve yatakta bile… Hem hayalinde hem de misafirhanede benimle olacaksın. Seni kollarıma alacağım. Sana hakikate dair sırlar öğreteceğim.”
H.S.Y., berbat teklifi kabul etmedi.
Şikayetçi oldu ve dört bayanın daha tacize uğradığını söyledi.
‘Karı koca üzere olacağız’
Y.İ. isimli bayan ise bu evrakta şahit.
44 yaşında.
Evli.
Cinsel taciz tezlerini işitince tarikattan ayrılmış.
Y.İ., şunları söylüyor:
“Uçar, müritlere ‘Bana aşık olacaksın. Karı koca nasılsa o denli olacağız. Histe, manada, zahirde, batılda karı koca üzere olacağız. Lakin gerçek hayatında aile tertibinin bozulmasını istemem’ diyordu. Telegram’dan bayanlara bu stil iletiler atıyordu. Birçok arkadaşım tekliflerden ötürü tarikattan ayrıldı.”
İbni Arabi anlatmış!
İlk duruşma 5 Aralık 2024’te görüldü.
Tahliye edilen Uçar, duruşmaya tutuksuz katıldı.
Uçar, sözünde, H.S.Y. ile tasavvuf hakkında konuştuklarını ve baş başa görüşmedilerini söyledi. Cinsel taciz savının iftira olduğunu savunan Uçar, şöyle dedi:
“Cinsel içerikli kelamlar söylemedim. İbni Arabi’nin bilgilerinden faydalanarak, anlatımlarda bulunuyorum.”
Uçar, T. isimli bayanın kendisine komplo kurduğunu savunarak, şunları söyledi:
“T. sık sık arayıp tasavvufi sorular sorardı. Benim cevaplamamamdan kaynaklı hasımlık gütmüş olabilir. Şimdi tasavvuf manasında olgunluğa ulaşmadığından cevaplamamıştım.”
‘Bana sevgilim demelisin’
Halbuki kayıtlar Uçar’ı doğrulamıyor.
Komplo kurmakla suçladığı T., şikayetçiler ortasında.
T., Uçar’la telefonda görüştüğünü belirterek, şu tezlerde bulundu:
“Hipnoz teknikleri kullanarak, irşad ediyorum manzarası altında cinsel içerikli konuşmalarda bulundu. ‘Aşk dediğin şey evvel mürşidine olacak. Sonra resule, daha sonra Allaha’ diyerek kandırdı. ‘Samimi isen rehberine teslim olursun’ dedi. Bir etaptan sonra açık seçik fotoğraflar istedi. ‘Yapmazsan mertebe düşeceksin’ dedi. ‘Video at’ dedi. ‘Bana sevgilim, Ahmedim demelisin’ dedi. Kabul etmeyeceğimi söyledim. Çok kızdı. ‘Toparlan, demlen, sonra konuşuruz’ dedi.”
‘Bana soyun, gel’
T., Uçar’la yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarını savcılığa sundu.
Bir kayıtta, ortalarında şu konuşma geçiyor:
Uçar: Tahminen utanıyorsun, sıkılıyorsun. Tahminen ahlaki yapın… Ben de diyorum ki, burası değişim yeri. Bana büsbütün şeffaf, açık olman lazım ki, teşbihen yaptığım sözleri uygun anla, yanıma geldiğinde çırılçıplak geleceksin. Soyun. Bana üstünde elbiseyle gelme. Üstünde elbise olursa beni anlayamazsın. Çırılçıplak olmazsan sevişemeyiz. Sevişme nasıl yapılır? İki kişi de çırılçıplak olarak yapılır değil mi? Anlıyor musun beni?
T: Anlıyorum. Teşbih yapıyorsun.
Uçar: Beni düzgün anla. O vakit “Senin istediğin üzere geldim, çırılçıplak…” (de.) Soyun. Soyunduğunu göreyim. Bana ispat et. ‘Bak, elbiselerim yok’ de. ‘Soyundum işte’ de. Gönlündekini ortaya koyduğun vakit soyunduğunu anlarım.
T: Bunları hangi lisanla söyleyeceğim pekala?
Uçar: Olağan, zahir lisanla söyle, açık açık.
Uçar, ikinci kayıtta ise T’ye şunları söylüyor:
“Düşün ki birlikteyiz. Yalnız başımıza ortamdayız. Sen benimle bu birlikteliği yaşamak biter misin? Yoksa ‘Böyle şeyler yaşamam’ deyip…”
Uçar hakkında Bursa’da da soruşturmalar devam ediyor.
‘Siyasi’ astrolog içerde, dolandıran üfürükçü dışarda
Astrolog Hilal Saraç, Erdoğan ve Bahçeli’nin sıhhat durumuna ait karamsar bir kestirimde bulunduğu için cumhurbaşkanına hakaretten 8 Şubat’tan beri tutuklu.
Saraç, tabirinde, “Sağlık durumu ile alakalı ferdî fikrimi ve astrolojik değerlendirmemi yapmıştım” dese de yararsız.
Türkiye tarihinde siyasi nedenle içeri atılan birinci astrolog, Saraç olabilir.
O içerideyken…
Ortalık TikTok pirlerinden, Facebook mehdilerinden, Twitter vaizlerinden ve Instagram mollalarından geçilmiyor.
Muskacısı, cincisi, üfürükçüsü gırla gidiyor.
Geçen aylarda yazmıştım.
Üç çocuk annesi H.G., TikTok’ta kendisini Menzil Kadir Hoca diye tanıtan dolandırıcının hesabına giriyor. Göz gezdirdiğinde, eşleri kendileriyle, çocuklarıyla ve konutlarıyla ilgilenmeye başladığı için müteşekkir olan bayanların iletilerini görüyor. Eşiyle ortası bozuk olan H.G., verilen numarayı arıyor.
Sözde hoca, H.G.’ye eşi ve ailesiyle ilgili, hatta eşinin 1997’de trafik kazasında ölen ağabeyine kadar tüm bilgileri sayıp döküyor.
“Sana ve eşine kaşık büyüsü yapılmış. Bu büyüyü bozmak için 2.000 TL göndermelisin” diye ağa düşürüyor.
H.G., parayı gönderiyor.
Beş dakika sonra “Çok büyük bir sorun var. Kurban kesmemiz lazım. 12 bin TL yolla” diye konuşuyor.
H.G., ikiletmiyor.
Paranın tadını alan şarlatan, “Bu parayla bozulmaz. 35.000 TL daha lazım” diyor.
H.G., dolandırıldığını anlıyor.
Telefonda “Sizi şikayet edeceğim” diyor.
Sözde hoca “Sana cinleri musallat ederim” diye tehdit ediyor.
H.G., başından geçenleri eşi T.G.’ye söylüyor.
T.G., WhatsApp’tan “Parayı geri gönder” diye yazıyor. Adam küfredip engelliyor.
Kara koca savcılığa giderek dolandırıcılık ve ferdî bilgileri ele geçirmekten şikayetçi oldu. Fakat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 27 Ocak’ta kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Az kalsın hatalı çıkacaktı
Kararda, H.G.’nin üfürükçüyle irtibata geçtiği, isteğiyle para gönderdiği, rastgele bir hilenin olmadığı söz ediliyor.
Savcılık o denli bir karara imza attı ki az kalsın H.G.’yi üfürükçüde deva aradığı için hatalı çıkaracaktı.
Karardan:
“Falcılar, din hocaları ve medyumlar üzerinden muska bozmak yahut devalar aramanın hukuk nizamında legal tabanının bulunmadığı, mağdur edildiğini ileri süren H.G. istikametinden hukuken korunabilir bir bedel bulunmadığı…”
Şu çarpıklığa bakın:
Astrolog Hilal Saraç, Twitter’da Erdoğan ve Bahçeli’nin sıhhat durumuna ait karamsar bir öngörüde bulunduğu için tutuklanırken, vatandaşı dolandıran üfürükçü haklı görülüyor.
Menzil Kadir Hoca’nın yargılanması için ne olmalıydı?
Cumhur İttifakı’ndan bir siyasiyi mi dolandırmalıydı?
