Neden sessizliğin kan kardeşi karanlıktır?

Futbol hayatın ta kendisidir…
Hatta hayatın felsefesidir…
Maç başlamadan anlatayım:
Bakın,
‘Gürültü’ bir efekttir.
Onun tam zıddı ‘Sessizlik’ de bir ‘efekttir’
Tıpkı, ‘karanlığın’ da bir efekt olması gibi!
Unutulmasın ‘Karanlık’ tıpkı vakitte ve aslında bir renktir…
Bünyesinin tam ortasında ‘Beyaz’ı yani aydınlığı “barındırır”…
Işıklar yanınca siyahın beyaza dönmesi bu yüzdendir!
Işıklar sönünce beyazın karanlığa bürünmesi de böyledir…
Ve elbette, tabansız bir karanlık, gizlenmiş bir sesin ta kendisidir…
Hatta “sesin” ta kendisidir…
Bakmayın siz, sessizliğin o içine çeken ürkütücü cazibesine…
Sessizliğin kan kardeşi Karanlığın içinde her an ortaya çıkacak bir ses vardır…
Ve bu yüzden,
‘Karanlıkta bile ses gelir unutma Orhan Can…
Umudunu yitirme…’ derim en umutsuz olduğum anlarda…
Herkesin ‘antisi’ kendi içinde yatar…
Bu yüzden karanlıklar hoştur aslında…
Çünkü, her an ses gelebilir, her an ortalık beyaza bürünebilir!
Masum çocuklar, bayanlar, gençler, bebekler öldürülürken-ölürken Sessiz mi kalıyor insanlar…
Araba ile ezilen gençlerin katilleri özgür bırakılmasına sessiz mi kalıyorlar?
Hırsızlar özgür bırakılırken, kul hakkı yiyenler din iman mı diyor…
Masum insanlara atılan iftiralar ayyuka çıkmışken ortalıkta ses mi yok…
Korkmayın, vardır aslında…
Dipten gelen dalgadır onun adı…
Limanın içine girene kadar anlayamazsın…
Solugan derler ona…
İşte o sessizlik, futbolda gol gelene kadardır…
Beşiktaş Kasımpaşa maçında da 47. dakikada gol geldi…
Bir nevi,
ilk yarı mukadderatına razı olan taraftar, son saniyede atılan golle gürültüye boğuldu…
İşte böyledir bu işler,
her sessizliğin içinde aslında büyük sesler gizlidir…
Kim kederi ki dünya para verilip alınan fakat, geldiğinden beri pek bir işe yaramayan adam gol atsın da sessizliği bozsun..!!
46 dakika boyunca da alanda varlığı muhakkak olmayan biri…

Kim bile bilir ki, tahminen ikinci golü de atar…
Uzun vakittir bal yapmayan arı Immobile oyundan alındığında, maçın akışı nasıl akacak merak içindeydi herkes…
Kasımpaşa’nın golü atıldığı an İnönü’ye çöken derin sessizlik de aslında ‘sesin’ kendisiydi…
Kaleci, çekilen şutu çok hoş seyretti ama…
Doğrudur çok hoş seyretti de…
Ancak, stada çöken “sessizlik” ve “ses teorisi” de bu türlü hayat buldu.
Kasımpaşa’nın 2. ve 3. golünde de İnönü’de yaşanan olay böyleydi.
Ve bu akşam oynana maçta bir defa daha gösterdi ki;
her sessizliğin içinde ses,
her karanlığın içinde aydınlık yatar…
Unutmayın, herkesin gölgesinde kendi “Brütüsü” vardır…
Hele, bir de sıradan olmaya başladın mı?
“Arka mahlede” herkes sana dayılanır…
Herkes önünü keser…
Herkes seni sıkıştırır…
“Arka Mahlenin” acımasız kuralıdır bu…
Neyse, onu da sonra anlatırım…
Hakem, Silva’nın maçın başında düşürülmesine seyirci kalmasaydı hayatın akışı üzere maçın akışı da böyle olmayacaktı.
Maçın akışına, maçın sonucuna, maçın başında müdahalenin ismidir bu.

Unutmayın, ideoloji de hayatın ta kendisidir…
En Kalbi Muhabbetlerimle…
Ben CAN; Orhan Can…

İlginizi Çekebilir:Alanyaspor’da bayramlaşma töreni yapıldı
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Los Angeles kül oldu! İtfaiyeciler aramaya başladı
Gaziantep uçağında arı alarmı
Çuvala koyduğu kediyi mahalleden atacaktı otomobille çarpıştı
Fenerbahçe ucu ucuna kazandı
Ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı! Ablası isyan etti: Bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacağım
Macron’dan Ukrayna’da bir aylık ateşkes önerisi
Grand pashabet Güncel Giriş | © 2024 |
404 Not Found

404

Not Found

The resource requested could not be found on this server!


Proudly powered by LiteSpeed Web Server

Please be advised that LiteSpeed Technologies Inc. is not a web hosting company and, as such, has no control over content found on this site.