Kaza, 18 Eylül’de Gülyalı ilçesi Turnasuyu Mahallesi’nde meydana geldi. Jandarma grupları, motosikletin şoförü Adem Topçu’ya ‘Dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan Topçu, denetimini kaybettiği motosikletle Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır’a çarptı.

MÜEBBET MAHPUS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI

Astsubay Çangır ile devrilen motosikletin şoförü Adem Topçu, yaralandı. Çağırılan ambulansla özel hastaneye kaldırılan yaralılardan Astsubay Çangır, şehit oldu. Tedavisinin akabinde gözaltına alınan Adem Topçu ise tutuklandı. Adem Topçu hakkında ‘Kişiyi yerine getirdiği kamu vazifesi nedeniyle yakalanmamak emeliyle taammüden öldürme’ hatasından müebbet, ‘Trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ hatasından ise 3 aydan 2 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı.

Ordu Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına, Şehit Astsubay Çangır’ın annesi Asiye Çangır ve babası Turgut Çangır memleketi Sakarya’dan SEGBİS ile katıldı. Sanık Adem Topçu ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

OLAY ANINI ANLATTI

Sanık Adem Topçu, mahkeme heyetine olay anını anlatarak, “Ordu istikametinden Giresun istikametine gidiyordum. Geride ön kaldırdım. Sonra çevirmeyi gördüm. Ön kaldırma hareketini bir defa yaptım. Öteki da yapmadım. Makas atmadım. Olayın olmadan evvelki gece saat 03.00- 04.00’e kadar alkol almıştım. Olay anında alkollü değildim. Sürüş anında kaskım kolumdaydı. Uyuşturucu kullanmadım.

‘Dur’ ihtarını gördüm fakat evraklarım eksik olduğu için geçmek istedim. Ortalama 100 kilometre süratle ‘Geçebilirim’ fikriyle dubaların ortasına girdim. Sağ tarafımda jandarmayı gördüm o da bana hakikat gelince fren yapmaya çalıştım fakat durabilecek durumda değildim. Kaza bu formda meydana geldi. Ben de ölebilirdim. Olan bitenden pişmanım. İşin buraya gelebileceğini düşünmedim” dedi.

‘45 SENE GEÇSE ACIMIZ SÖNMEZ’

Mahkemede konuşan Şehit Astsubay Çangır’ın babası Turgut Çangır, “35 yıldır devlet memuruyum. Çocuklarımı daima devletimize bağlılık ile büyüttüm. Allah düzgün beşerlerle karşılaştırsın deyip gönderdim. Kurallara uymayan beşerler pişmanlık gösteriyor. Bunun gerçek olmadığının değerlendirilmesini istiyorum. Bu kaza değil cinayettir. Askere atılan kurşunun aynısıdır. En ağır cezayı talep ediyorum. Sonuna kadar şikayetçiyim. 45 gün oldu, 45 sene de geçse acımız sönmeyecek” dedi.

Asiye Çangır ise “Çok üzgünüm. Günlerdir ne yaşadığımı kimse bilemez, anlayamaz. Şahıs kaçarken suratını arttırmış. Düğün hayalleri olan, beyaz eşyasını almış, meskenini tutmuş oğlumu hayattan kopardı. Şikayetçiyim. Ağırlaştırılmış müebbet almasını istiyorum” sözlerini kullandı.

‘DURDURMAK İSTEDİK FREN YAPMADI’

Mahkeme heyeti taraflardan sonra olayı yaşayan jandarma, emniyet çalışanları ve güzergahta bulunan görgü şahitlerini dinledi. Mahkemede şahit sıfatıyla konuşan, olayın yaşandığı gün ‘Dur’ ihtarını veren jandarma işçisi T.G., “Toplam 9 personeldik. Olay esnasında ise 6 bireydik. Motosiklet alana yanlışsız gelirken gerisindeki 2 araç daima selektör yaptı. Şüphelenerek motosikleti durdurmak istedik. Motosiklet şoförü durmayıp bir anda suratını arttırarak denetim noktasındaki inançlı bölgeye sürdü. Fatih Astsubay kendini kurtaramadı. 140-150 kilometre hızdaydı. Fren yapmadı. Direkt çarptı” diye konuştu.

BİR ŞOFÖR ONU KAZADAN EVVEL UYARMIŞ

Kaza yaşanmadan evvel motosiklet şoförü Adem Topçu ile yolda ‘tehlikeli sürüş’ sebebiyle tartışma yaşayan ve mahkemede şahit olarak tabir veren Y.T. ise “Kazadan evvel tek teker gittiğini gördüm. Sağımdan geçmeye çalışınca kendisini uyardım. Bana, ‘Sana ne lan, işine bak’ biçiminde cevap vererek el kol işareti yaptı. Denetim noktasında sağ şeritten dubalarla çevrili alana çok süratli halde motosikleti sürerek çalışana çarptığını gördüm. Çok hızlıydı” sözlerini kullandı.

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanık Adem Topçu’nun tutukluluk hâlinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.