Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart günü başlayıp tutuklandığı 23 Mart günü daha da büyüyen hareketlerde yüzlerce kişi gözaltına alındı.

İstanbul’da gözaltına alınanların sayısı nezarethane kapasitesini aştığı ortaya çıktı.

ERTUĞRUL ÖZKÖK GÖZALTINA ALINANLAR HAKKINDAKİ ACI GERÇEĞİ AÇIKLADI

Gazeteci Ertuğrul Özkök 19 Mart sonrası yansılarını sokakta gösterirken polisin sert müdahaleleri ile gözaltına alınan vatandaşlar hakkında bilinmeyenleri açıkladı.

Darbe periyodunda statların sembol ‘alan’ olduğunu hatırlatan Özkök “Askeri darbelerin ve diktatörlüklerin en kalıcı sembolü, darbecilerin ‘Alanlara” doldurduğu insanlardı” diyerek nezarethanede yer bulunamayınca gözaltına alınanlara yapılanları yazdı.

Özkök “Ne yazık ki doğruymuş” diyerek şunları kaleme aldı:

NEREYE DOLDURULDUKLARI ORTAYA ÇIKTI

Önce dün gördüğüm bir haber üzerine, çok samimi bir gözlemimi aktarayım.
Önüme düşen haberlerden birinde çok düşündürücü bir bilgi vardı.
Önce inanamadım.
Ne yazık ki doğruymuş.
Gözaltına alınan insanların sayısı 2 bine yaklaşınca Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’nün nezarethanelerinde yer kalmamış.
Bunun üzerine yeni gözaltına alınanlar diğer yerlere sevk edilmeye başlanmış.
Bu yerlerden birinin ismini motamot şöyleydi:
“Esenler Atış Alanı…”
“Alan” sözü anında yapıştı hafızama…
O an İçişleri Bakanımıza seslenmeye başladım içimden.
“Yaşınız müsait, emin olun çok yanlış anlamalara yol açacak sembolik bir yer bu” demek istedim.
Aslında götürüldükleri yer Emniyet’in oradaki bir binası.
Ama iş, Emniyet’in nezarethanelerinden taşıp, “alan” sözü ile tabir edilen yerlere yayılıyorsa…
“Aman dikkat” derim

GÖZALTINA ALINAN İNSANLARI ATIŞ POLİGONLARINA DOLDURMAK YANLIŞ

Yirminci Yüzyıl tarihinde, askeri darbelerin ve diktatörlüklerin en kalıcı sembolü, darbecilerin ‘Alanlara” doldurduğu insanlardı.
Bunun sembolü de statlardı.
ChatGBT’ye girin ve şu cümleyi yazın:
“Darbelerde statlara doldurulan insanlar…”
Ben yazdım.
Önüme gelen bilgi satırı satırına şuydu:
“Darbeler sırasında statlara doldurulan beşerler, ekseriyetle askeri yolların kitlesel gözaltılar ve baskılar için uyguladığı metot olmuştur. Bilhassa 20’inci Yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen askeri darbelerde sıkça görülen bu durum, toplu tutuklamaların en bilinen simgelerinden biri haline gelmiştir.”