CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, TBMM Genel Kurulu‘nda yaptığı konuşmada, “Beşiktaş Kaymakamı’nın Esenyurt’a kayyum atandığı belirtiliyor. Bunu teyit etmek için arıyoruz; birtakım yayın organlarında, Valilik açıklamalarında bu türlü bir şeyin olmadığı üzere açıklamalar var. Yani şeffaflık yok, ne olduğu konusunda hiçbir açıklama yok. Türkiye’nin bu kayyumlardan kurtulması gerekiyor” dedi.

TBMM Genel Konseyi’nde, kamuoyunda 9’uncu yargı paketi olarak bilinen kanun teklifinin görüşmeleri sürerken, kelam alan CHP Aydın Milletvekili Bülbül, şunları söyledi:

“Biraz evvel gelen haberlerin gerçek olup olmadığı konusunu tam teyit edemedik. Biz, 9’uncu yargı paketindeyiz şu anda, 8 paket geçti, 9’uncuya geldik, Türkiye’nin geldiği duruma bakın. 2019’da çıkarılan Yargı Islahatı Strateji Belgesi’nde -Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan- daha sonra İnsan Hakları Hareket Planı’nda artık vatandaşların konutundan sabaha karşı alınması ve gözaltı noktasında hak ve özgürlüklerin sınırlanması, anayasal hak ve özgürlükleri konusundaki 13’üncü husustan, devam eden unsurlarda kişi hak ve özgürlükleri konusunda gerekli insan hak ve özgürlükleri konusunda dikkat sağlanacağı belirtilmişti. 9’uncu yargı paketine geldik, Cumhuriyet Halk Partisinin Belediye Başkanı sabah erken saatte gelip konutundan alınıyor ve belediye kapıları kırılıyor.

Bu, açıkça anayasal hak ve özgürlükleri ihlal manasına geliyor. Bunun dışında şu var, biraz evvel A Haber ve Sabah’ta açıkça ne diyordu? Bir kayyum ataması var; Beşiktaş Kaymakamı’nın Esenyurt’a kayyum atandığı belirtiliyor. Daha sonra bunu teyit etmek için arıyoruz; birtakım yayın organlarında, Valilik açıklamalarında bu türlü bir şeyin olmadığı üzere açıklamalar var. Yani şeffaflık yok, ne olduğu konusunda hiçbir açıklama yok; bu türlü bir şey olması mümkün değil. Türkiye’nin bu kayyumlardan kurtulması gerekiyor. Türkiye’deki anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasında kayyımı bir kenara itmek gerekiyor. Esenyurt halkının iradesiyle Belediye Başkanlığını kazanmış olan Belediye Liderimizin gözaltına alınması ve hukuksuz bir biçimde kayyım atanması hakikat değildir; maddeyi, Anayasa’yı ihlal demektir. Bu nedenle, şayet yapılmışsa bu atamayı ve gözaltı süreçlerini hukuka açıkça karşıtlık nedeniyle kabul etmiyoruz.”