Böyle bir şey olabilir mi ya?

Özel okullardaki fahiş artırımlar gündemdeki yerini korurken, Sabah gazetesi müellifi Mevlüt Tezel, bugünkü yazısında “Böyle bir şey olabilir mi ya” diyerek, bir velinin yaşadıklarını anlattı.

Tezel’in yazısına nazaran; geçtiğimiz yıl Kazım Yiğit Akalın isimli bir veli çocuğunun gittiği özel okuldaki yüksek artırımı şu tweet’le eleştirmişti:
“Bilfen 1. Sınıf fiyatlarını açıkladı: Yemek dahil 640 bin TL. Geçen sene o günkü kur ile 13.500 USD, bugün ise 21.300 USD. Bir senede dolar bazında yüzde 58 artırımın izahı yok. Dünyanın hiçbir yerinde USD bazında bu türlü bir yarar da yok. Fırsatlar ülkesi!”

Bu tweet’in toplumsal medyada gündem olduğunu belirten Tezel, “Ancak bu eleştiriyi okul bir kenara not almış olacak ki, Akalın çocuğunun kaydının yenilenmediğini şöyle duyurdu: “Geçen sene gündeme getirdiğimiz için Bilfen çocuğumun kaydını yenilemedi, yani bir nevi okuldan attı… Marka bedellerine çok ziyan vermişiz, üst idarenin kesin talimatıymış, mutlaka kayıt yenilenmeyecekmiş.” Böylelikle başka velilere de gözdağı vermiş oldular.” tabirlerini kullandı.

YÜZDE 250 ARTIRIM KONUŞULUYOR

Tezel yazısına şöyle devam etti:

“Güya bilim irfan yuvası olması gereken bir okul, bir velinin en doğal hakkı olan eleştirisini okuldan atma münasebeti görüyor!
Böyle bir şey olabilir mi ya?
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yanlış uygulamaya bir cezası olmalı.
Okul asıl artık marka pahasına ziyan verdi diyeceğim fakat reklamın berbatı olmaz!
Bazı veliler sadece çocuğu o okulda okuyor demek için kayıt yaptırıyor.
Elbette her şey arz-talep sorunu lakin devletin belirlediği tavan fiyata karşın 2025-2026 döneminde birtakım okulların yaklaşık yüzde 250 artırım yaptığı konuşuluyor.

Oysa MEB’in Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki formüle nazaran özel okullar gelecek yıl en fazla yüzde 54,8 oranında artırım yapabilir.
Kıyafet ve etüt üzere hizmetlerin artırım oranı ise en fazla yüzde 49,8 olacak.
Peki, 250 artırımı nasıl yapıyor?

Bu sorunun cevabı da Milliyet müellifi Zafer Şahin’in şu açıklamasında kapalı:
“150 bin lira yemek parası isteyen okullara bir soru: El kadar çocuklar okullarda günde 1000 liralık yemek mi yiyor? Pes.” Yani okullar, yemek, kıyafet, kitap, kırtasiye, servis fiyatlarına astronomik artırımlar yaparak yüzde 250 fiyat artışına ulaşıyorlar! “Bu parayı veremeyen devlet okullarına yollasın” diyebilirsiniz.
Öte yandan birtakım aileler büyük fedakârlıklar yaparak çocuklarını özelde okutmak istiyor. Lakin yeni artırımlar artık fedakârlık yapmayı bile imkânsız kılıyor.
Eskiden karı-koca memur bir çift çocuğunu rahatlıkla özel okula yollayabiliyordu.
Şu anki fiyatları ise yalnızca zenginler karşılayabilir! Ve bu yüzden de eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkar.
Her kesimde fırsatçıları eleştiriyorken, fırsatçı özel okulları dizginlemek için MEB harekete geçmeli.”