Biden’e laf attı, “beni Allah kurtardı” dedi

Donald Trump’ın ABD’nin 1800’lü yıllardan kalma Manifest Destiny (Açık Kader) esintili Yemin Merasimi oldukça eğlenceliydi bana sorarsanız. Din adamlarının şairlerin, kendinden geçercesine dua ya da şiir okumaları, onları dinlerken Başkan’ın kasılmaktan bir hal olması “çocukluk evresini” yeni tamamlamış ergenler görmemize yol açtı. Gülünçtü, açık söyleyeyim.

Trump’ın ikinci kez, ABD’nin 47. Başkanı olarak göreve başlarken yaptığı konuşma, ABD’nin İlah tarafından batıya yönelmesi gerektiğini vurgulayan yayılmacı kutsal doktrin Manifest Destiny’den izler taşıyordu. Epey mesianik konuşmasında seçim kampanyası sırasında Pennsylvania’da uğradığı suikast teşebbüsüne atıfta bulunarak, Amerika’yı tekrar büyük yapmak için Rab’ın inayetiyle “hayatının kurtulduğunu” söylemesi bu “kutsal doktrin”e çok uygundu doğrusu. Trump suikast teşebbüsünün akabinde dini imgeler kullanmış, destekçileri hayatta kalmasını ilahi bir müdahale olarak değerlendirmişti.

Trump, konuşmasında birkaç adım ötesinde oturan Joe Biden’a da laf atarak Biden idaresini “evdeki kolay krizleri yönetemediği” için eleştirdi. Biden da az değil bu ortada. Yeni idare işe başlamadan evvel, General Mark Milley, Dr. Anthony Fauci ile 6 Ocak soruşturmasını yürüten komitede vazife yapan Kongre üyeleri için af çıkarıverdi.

Trump’ın başlangıçta Kongre Binası’nın açık hava platformunda yapılması planlanan yemin merasimi, hava muhalefeti nedeniyle Kongre Binası Rotunda gerçekleşti. Daima Cumhuriyetçi liderlere mı denk geliyor nedir, Ronald Reagan’ın 1985’teki yemin merasimi de yeniden hava muhalefeti nedeniyle Rotunda’da gerçekleştirilmişti.

Yemin merasiminden evvelki açıklamalarından başkanlığı sırasında neler yapacağını söylemişti Trump. Yasadışı göçmenlerin hudut geçişlerini süratle kapatma kelamı verdi bir sefer daha. Ayrıyeten ülke tarihindeki en büyük hudut dışı sürecini de planladığını duyurmuştu. Merasimden bir gün evvel şunları söylemişti: “Sınırda yaşanan olaylar ülkemizin gücü hakkında büyük bir memnuniyetle düşünmenizi sağlayacak. Yarın akşam güneş battığında, sonlarımızın işgali duracak, tüm yasadışı hudut ihlalcileri şu ya da bu halde konutlarına dönüyor olacaklar”

Yemin törenindeki konuşması da natürel ki ondan beklendiği üzereydi. “Amerika’nın altın çağının başlayacağı” kelamını verdi örneğin. “Altın çağ”da bakın şunlar olacakmış; Beyaz Saray yetkilierinin verdiği bilgiye nazaran, doğuştan gelen vatandaşlığı sona erdirecek bir süreç başlayacak, ABD-Meksika hududunda ulusal acil durum ilan edilecek, 6 Ocak isyancılarından kimilerini hem de birinci gün, affedecek.

Yemin merasiminin yapıldığı 20 Ocak 2025’i “kurtuluş günü” ilan eden Trump eğitimle sıhhat sistemini eleştirerek ülkenin şu anda düşüşte olduğunu söyledi konuşmasında. Tüm bunların bugünden itibaren değişeceğini hem de çok süratli değişeceğini vurgulayan Trump, “Yakın vakitte seçilmem, vahim bir ihaneti, yaşanan pek çok ihaneti büsbütün aksine çevirme ve insanlara inançlarını, zenginliklerini, demokrasilerini ve aslında özgürlüklerini geri verme yetkisidir. Bu andan itibaren Amerika’nın düşüşü sona ermiştir” dedi. Çok tezli laflar ancak salonun yarısından fazlası ayağa kalkıp alkışladığına nazaran bunları yapabileceğine inananların sayısı az değil.

Ne yapacağını çabucak görebileceğiz aslında. Misyona başlar başlamaz yaklaşık 100 icra buyruğu yayınlayacak örneğin. Bunlar ortasında ABD-Meksika sonunun kapatılması, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, Biden devrindeki iklim siyasetlerinin bilakis çevrilmesi de yer alıyor.

İlk gün alacağı kararlardan birinin iki değerli doğal yapının ismini değiştirmek olacağını da söyledi Trump konuşmasında. Meksika Körfezi’nin ismini Amerika Körfezi yapacak. Kuzey Amerika’nın en yüksek tepesi olan Denali Dağı da evvelki federal ismi olan McKinley Dağı olacak. McKİnley dağının ismini Denali yapan Barack Obama’ydı.

O kadar büyük vaadleri ortasında öncelik verdiği hususlara bakar mısınız?

“Ergen” derken ciddiydim.