Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Lideri Ebubekir Şahin, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, RTÜK izleme uzmanları tarafından gerçekleştirilen incelemelerde, ana haber bültenlerinde çok sayıda şiddet içeriğine yer verildiğinin ve haber sunucularının tarafsızlıktan uzak, gayeli yorumlar yapıldığını tabir etti. Şahin yaptırımların en üst sınırdan uygulanacağını söyledi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in bugün ana haber bültenleriyle ilgili yaptığı açıklamaya TGC ve ÇGD’den reaksiyon geldi.

TGC, şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’de gazetecilik mesleğine müdahale etmeyi alışkanlık haline getiren Radyo ve Televizyon Üst Kurulu son olarak haber bültenlerinin vatandaşları karamsarlığa düşürdüğünü sav etmiştir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Lideri Ebubekir Şahin, haber bültenlerinde vatandaşların karamsarlığa düşürülmek istendiğini ve ülkede olumlu olaylar yaşanmadığı algısının yaratıldığını, spikerlerin ve sunucuların kendi siyasal görüşlerini içeren yorumlarda bulunduklarını belirtmiştir. Ebubekir Şahin’in karamsarlık yaratma teziyle 6112 Sayılı Kanuna dayanarak üst huduttan ceza uygulanacağını lisana getirmesini kabul etmiyoruz.

6112 Sayılı Kanunun emeli kanunda yazılı olduğu üzere basın ve kanıyı söz özgürlüğünün sağlanmasıdır.Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir toplumsa, kamuoyunu ilgilendiren tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmanın basının varlık nedeni olduğu bilinmelidir. Halkı olumsuz etkileyen, kamu faydasını zedeleyen sıkıntılarla ilgili olarak iktidarı ve yöneticileri eleştirmek, uyarmak, bu varlık nedeninin olmazsa olmazıdır. Anayasa’nın 28’inci ve 5187 sayılı Basın Maddesi’nin 3’üncü hususu de basının bu vazifesini düzenler. Haber gerçekse, haber yeniyse, yayınlanmasında kamu faydası varsa, içerik yanlışsız söz ediliyorsa gazeteciler için bu haber yapılır, yayınlanır, sunulur ve yorumlanır.

Basın ve kanıyı söz özgürlüğü yalnızca lehte olan, haberler, fikirler için değil, tıpkı vakitte muhalif olan, çarpıcı gelen, rahatsız eden haberler ve fikirler için de uygulanır. Bunlar, çoğulculuğun, müsamahanın ve açık fikirliliğin gerekleridir. Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ni referans göstererek bu özgürlüklerin misyon ve sorumluluk yüklediğini de açıklamalarımızda sıklıkla vurguluyoruz.

İktidara yakın olmayan TV ve radyo kanallarını nizamlı olarak cezalandırarak hukuksuzluğu sürdüren RTÜK’ü basın ve kanıyı söz özgürlüğünü engellemekten vazgeçmeye çağırıyoruz.”

ÇGD’nin toplumsal medya hesabından yapılan açıklamada ise şunlar kaydedildi:

“Ne yazık ki; ismi sansür, ceza ve yasak dışında rastgele bir söz ile anılmayan RTÜK’ün Başkanı şimdi de haber bültenlerine takmış. Anayasa, kanunlar çok açıktır basın özgürlüğünü gaye almaktan, gazetecileri zapturapt altına almaktan artık vazgeçin! Basın ve tabir özgürlüğü yalnızca bir bölümün olumlu görüşleri için değil her türlü fikir için gerekliliktir. Mesleğimizin içindeki yaşanabilecek etik tartışmaları kendi sansürcü yaklaşımınıza mazeret etmeyin, halkın haber alma hakkına müdahale hevesinizden vazgeçin!”