İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı yol haritasını açıkladı. Sözcü gazetesini ziyaret eden İmamoğlu, adaylık koşusunun erken başlamasını ‘maraton koşusuna hazırız‘ sözleri ile açıkladı. İmamoğlu, adaylık sürecinde hükümetin elinden gelen bütün adımları atacağını lakin kendisinin de bunu bilerek bu yola çıktığını ve talip olduğunu söyledi.

Sözcü gazetesine konuşan İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şu biçimde oldu:

“BUNU BİLEREK BU YARIŞA GİRİYORUM”

Ben bu hususta kendime çok güveniyorum. Kararlı bir süreç yönetimiyle birlikte bunun bir zafiyete uğramayacağını da inanıyorum. Lakin dediğim üzere, yani ben kimseye bir asfalt yol tanım etmiyorum.

Bu yolculuğun ne kadar meşakkatli, arbedeli, çatışmalı, hatta kestirim edilemez çatışma boyutlarına kadar iktidarın elinden gelen bütün vahşiliği göstereceğini biliyorum. Bunu bilerek bu yarışa giriyorum ve buna talibim dedim.

Zerre endişem yahut endişem yok. Ancak elbette yüksek bir önlem hissiyle, önlemler alarak, çalışmalarını ona göre yönlendirerek yürünmesi gereken bir seyahat.

Biz öyle bir hazırlık dizayn etmeliyiz ki, bu Türkiye’nin tarihinde görmediği bir genel seçim hazırlığı olmalı. Çünkü bu genel seçim hazırlığı yalnızca bir seçim kazanma hazırlığı değil. Birebir vakitte karşısında olduğumuz bir sistemi, bir rejimi değiştirme hazırlığı.

“ÇOK GÜÇLÜ BİR KAMPANYA OLACAK”

Çok güçlü bir kampanya olacak. Bir kez hazırlığı çok önemli. Şunu tabir edelim: Biz bugün hazırlığa başlamıyor değiliz. Türkiye sorunu, Türkiye tahayyülü, Türkiye ülke siyasetleriyle ilgili yaklaşık dört yıldır çalışan bir düzeneğimiz, bir sistemimiz var.

“MANSUR YAVAŞ’IN BİZDEKİ YERİ ÇOK KIYMETLİ”

Mansur Bey probleminde de daha önce medyada söz ettim. Hem Genel Başkanımızın kendisiyle olan müzakereleri hem benim kendisiyle olan diyalog ve müzakerelerinde, kendisinin ön seçimle ilgili bir eleştirisi olmadığını lakin erken olduğunu, hasebiyle bu sürece katılmayacağı kanaatini lisana getirdi.

Bu olduğu an toplantımızda da birebir şekilde oldu. Hasebiyle son süreçte kendisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nde düzeni bozan ya da ikilik yaratan bir kişi asla olmayacağını, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kararının çok net olduğunu ve buna ahenk sağlama konusunda herkesin uğraş göstereceğini bir partili kimliğiyle tabir etmişti. Bu çok değerlidir. Bizim için çok değerlidir. Bizdeki pozisyonu, yeri de çok değerlidir, çok özeldir.

DİPLOMA TARTIŞMALARI

Türkiye’nin tarihine geçecek bir iş yani. Çok komik, saçma. Bir de natürel birtakım kurumların da bu işe alet edilmesini üzüntüyle takip ediyorum. Mevcut rejimin kurucusu ve sahibi de Erdoğan. Bütün bu söylediğim üçlemeden de tamamı da bizi değiştirmek istediğimiz şeyler esasen. Bu da bu atakta tam onun usulü. O bakımdan inşallah hukuken yarın da kimi açıklamalar olacak arkadaşlarımızın. Hukuken en önemli şekliyle, eksiksiz, yani evrakta eksik olmadan önlerine koyulacak her şey.

ERDOĞAN İLE ORTAK NOKTASI

Kişisel yaşamıyla ilgili bir tanışıklığım da yok esasen. Fakat siyaset yaşamında çabucak hemen hiç benzediğimiz taraflarımız yok diyebilirim. Olsa da söylerim yani. Tahminen bir de futbol oynadığımı söyleyebiliriz yani. O kaleci değildi. Ben kaleciydim. Bir de benim üniversite arkadaşım çok.