Erdoğan seçimsiz kazanmak istiyor!
Mehmet Tezkan
Erdoğan’ın İmamoğlu’nu amaç aldığı, oyun dışına atmaya çalıştığı tespiti yapılsa da bence maksadı daha büyük…
Hedefi CHP…
Muhalefetsiz bir Türkiye istiyor.
Muhalefetsiz Türkiye’nin yayına hukuksuz Türkiye’yi de koyarsa muradına erişecek…
Muradı ne?
Seçimsiz seçimle Saray’da kalmak!…
Bu da ne demek demeyin. Bu köşede daha evvel ele aldım Kürtlerin ağzına bir parmak bal çalarak 400 milletvekili ile Anayasa değişikliği yapıp süreksiz husus ile koltuğunu sağlamlaştırmak… Kenan Cihan modeli…
Anayasa Meclis’te kabul edildiği an Erdoğan’ın vazife müddeti beş yıl yahut yedi yıl daha uzayacak… Halka sorulmayacak…
Hesabı bu…
Bu yüzden o gün gelene kadar itiraz eden, kitleleri örgütleyen kimse kalmasın istiyor. CHP’yi yolsuzluk soruşturmaları ile misyondan almalarla delik deşik etme niyetinde… CHP susarsa içine kapanırsa, yolsuzluk savlarına boğulursa gerisi kolay…
Şimdi diyeceksiniz ki; tek muhalefet partisi CHP mi? Evet, başkaları öbür havada. Muhafazakar milletvekillerinin birçok kapağı AKP’ye atma kederinde. Bu yüzden haksızlığa, hukuksuzluğa sesleri çıkmıyor…
Erdoğan bilhassa İstanbul’da ilçe belediyeleri ve iştirakler (İSKİ üzere, İETT gibi) üzerinden CHP yolsuzlukların partisi imajı yerleştirmeye çalışacak…TMSF’ye hata gelirini aklayan şirketlere beş yıl müddetince kayyum atama yetkisi veren bir yasa çıkarmak istiyorlar. İlk gaye belediye şirketleri. Kabahat geliri olduğunu kim belirleyecek?
Erdoğan TRT dahil propaganda makinasını devreye sokarak CHP eşittir yolsuzluk algısı yaratmayı deneyecek…
Kimse soru sormaya yürek edemeyeceği yahut dava uğruna soru sormayacakları için AKP periyodunun yolsuzlukları hiçbir vakit gündeme gelmeyecek… Dünya yolsuzluk endeksinde 50. sıradan 115 sıraya çıkmamız haber dahi yapılmayacak.
Uçağa binenlerin hiçbiri Erdoğan’a Çanakkale köprüsündeki yanılma hissesinin neden yüzde 84 olduğunu sormayacak…
Mühendisler, hesap uzmanları güya hesap yaptı, ‘müteahhit firmaya şu kadar garanti verelim’ dediler… Hesap, kitap yüzde 84 saptı köprüden geçmesi beklenen araçların yüzde 16’sı geçti…
Sormadan edemeyeceğim… Ya bizim mühendisler, hesap uzmanları, matematik bilmiyor; hepsi maharetsiz, ya da garanti sayısını siyasetçiler belirledi!.. Hal böyleyse, siyasetçiler belirlemişse ortadaki fark ne oldu?
Arka kapıdan dolanıp kimin cebine girdi?
Bu da yolsuzluk değil mi?
1,5 milyar dolara mal olan Osmangazi köprüsüne 15 miyar dolar ödememiz yolsuzluk kapsamına girmiyor mu?
Zafer havaalanından, Ankara garına kadar yap işlet modaliyle verilen bütün ihaleler birebir.
Bu işler yolsuzluk kokmuyor mu?
Hazineden çıkan para kimin cebine giriyor!…
Şişirilmiş garanti vermenin ismi nedir?
Yolsuzluk değil mi?
Değilse nedir?